Finansal piyasalarda son zamanlarda dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: Federal Rezerv (FED) 17 Eylül'de faiz indirimine gidebilirken, 30 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi %5'e yükseldi. Bu anormal hareket, piyasa katılımcılarının kafasını karıştırdı.
Genellikle, faiz indirim beklentileri faiz oranlarının düşmesine ve dolayısıyla tahvil fiyatlarının artmasına neden olur. Ancak, mevcut piyasa performansı bu geleneksel mantıkla çelişiyor. Bu durumun başlıca nedeni, Amerikan hükümetinin yalnızca 5 hafta içinde 200 milyar dolara kadar tahvil ihraç etmesi ve piyasanın bu kadar büyük miktardaki tahvil arzını karşılamakta zorlanmasıdır; bu nedenle alıcıları çekmek için faiz oranlarını yükseltmek zorunda kalıyorlar. Bu, Federal Rezerv (FED) faiz indirse bile tahvil piyasasının kötü gidişatını kurtarmanın zor olacağı anlamına geliyor.
Uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, eğer enflasyon oranı önümüzdeki on yıl boyunca %3 civarında kalırsa, 100 doların alım gücü şu anki 75 dolara düşecek, yani %25 değer kaybedecek. ABD Hazine tahvilleri getirisi, enflasyon oranı ve bütçe açığı arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır, bu da geleneksel finans piyasalarının işleyişini giderek daha karmaşık hale getiriyor.
Bu bağlamda, yatırımcılar dikkatlerini sert varlıklara çevirmeye başladı. Son zamanlarda altın fiyatları sürekli artarken, Bitcoin gibi kripto paralar da bundan fayda görebilir çünkü yatırımcılar enflasyona karşı koyabilecek varlık sınıfları arıyor.
Dikkate değer bir nokta, faiz indirimlerini yalnızca olumlu bir sinyal olarak görmememiz gerektiğidir. Mevcut piyasa durumu, geleneksel finans sisteminin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu işaret ediyor gibi görünüyor, bu da fonların giderek kripto para gibi yeni alanlara yönelme olasılığını artırıyor. Bu eğilim, yatırımcıların geleneksel finans piyasalarının istikrarı konusundaki endişelerini ve yeni varlık sınıflarını keşfetme arzusunu yansıtıyor.
Bu belirsizliklerle dolu dönemde, yatırımcıların piyasa hareketlerini dikkatlice takip etmesi, çeşitli varlıkların risklerini ve fırsatlarını kapsamlı bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir, böylece akıllıca yatırım kararları alabilirler.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
9
Repost
Share
Comment
0/400
ImpermanentLossFan
· 09-03 10:23
btc gitme, beni de al.
View OriginalReply0
wagmi_eventually
· 09-03 09:50
Coin Biriktirme等boğa koşusu
View OriginalReply0
OneBlockAtATime
· 09-03 02:53
Koin al, iş tamam.
View OriginalReply0
LiquidityNinja
· 09-03 02:53
Kim bu devlet tahvillerini düşen bıçağı yakalamak için alacak?
Finansal piyasalarda son zamanlarda dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: Federal Rezerv (FED) 17 Eylül'de faiz indirimine gidebilirken, 30 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi %5'e yükseldi. Bu anormal hareket, piyasa katılımcılarının kafasını karıştırdı.
Genellikle, faiz indirim beklentileri faiz oranlarının düşmesine ve dolayısıyla tahvil fiyatlarının artmasına neden olur. Ancak, mevcut piyasa performansı bu geleneksel mantıkla çelişiyor. Bu durumun başlıca nedeni, Amerikan hükümetinin yalnızca 5 hafta içinde 200 milyar dolara kadar tahvil ihraç etmesi ve piyasanın bu kadar büyük miktardaki tahvil arzını karşılamakta zorlanmasıdır; bu nedenle alıcıları çekmek için faiz oranlarını yükseltmek zorunda kalıyorlar. Bu, Federal Rezerv (FED) faiz indirse bile tahvil piyasasının kötü gidişatını kurtarmanın zor olacağı anlamına geliyor.
Uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, eğer enflasyon oranı önümüzdeki on yıl boyunca %3 civarında kalırsa, 100 doların alım gücü şu anki 75 dolara düşecek, yani %25 değer kaybedecek. ABD Hazine tahvilleri getirisi, enflasyon oranı ve bütçe açığı arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır, bu da geleneksel finans piyasalarının işleyişini giderek daha karmaşık hale getiriyor.
Bu bağlamda, yatırımcılar dikkatlerini sert varlıklara çevirmeye başladı. Son zamanlarda altın fiyatları sürekli artarken, Bitcoin gibi kripto paralar da bundan fayda görebilir çünkü yatırımcılar enflasyona karşı koyabilecek varlık sınıfları arıyor.
Dikkate değer bir nokta, faiz indirimlerini yalnızca olumlu bir sinyal olarak görmememiz gerektiğidir. Mevcut piyasa durumu, geleneksel finans sisteminin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu işaret ediyor gibi görünüyor, bu da fonların giderek kripto para gibi yeni alanlara yönelme olasılığını artırıyor. Bu eğilim, yatırımcıların geleneksel finans piyasalarının istikrarı konusundaki endişelerini ve yeni varlık sınıflarını keşfetme arzusunu yansıtıyor.
Bu belirsizliklerle dolu dönemde, yatırımcıların piyasa hareketlerini dikkatlice takip etmesi, çeşitli varlıkların risklerini ve fırsatlarını kapsamlı bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir, böylece akıllıca yatırım kararları alabilirler.