Küresel Bankalar Arası Finansal İletişim Derneği (SWIFT), blok zinciri teknolojisini temel altyapısına entegre etmek için önemli adımlar atıyor. Bu karar, TradFi sisteminin dijital dönüşüme yönelik kritik bir adımını işaret ediyor.
SWIFT, JPMorgan ve HSBC dahil olmak üzere 30'dan fazla önde gelen finansal kuruluşla birlikte bu yenilikçi projeyi ilerletmek için bir araya geldi. Dikkate değer bir şekilde, bu yeni sistemi inşa etmek için Ethereum'un arkasındaki teknoloji şirketi Consensys'i seçmeleri, şüphesiz Ethereum ekosistemine büyük bir fayda sağladı.
Geleneksel sınır ötesi transferler genellikle birkaç gün sürmekte, birden fazla ara bankayı içermekte ve yüksek işlem ücretlerine tabi olmaktadır. Oysa blok zinciri teknolojisinin uygulanması bu süreci birkaç dakikaya indirme ve maliyetleri önemli ölçüde düşürme umudunu taşımaktadır. Katar Ulusal Bankası, JPMorgan'ın blok zinciri sistemini başarıyla kullanarak hızlı transferler gerçekleştirmiştir; bu örnek, blok zinciri teknolojisinin finans alanındaki büyük potansiyelini tam olarak göstermektedir.
Ödeme sistemini optimize etmenin yanı sıra, SWIFT aynı zamanda tokenleştirilmiş varlıklar pazarına da uzandı. Gelecekte, hisse senetleri ve tahviller gibi geleneksel finansal varlıklar Blok Zinciri üzerinde işlem görebilir ve tasfiye edilebilir, bu da geleneksel finans ile kripto para dünyası arasındaki sınırları daha da belirsiz hale getirecektir.
Özellikle, çapraz zincir altyapı sağlayıcısı Chainlink de bu projeye katıldı ve SWIFT'e çapraz zincir hizmet desteği sağladı. Bu, SWIFT'in blok zinciri teknolojisinin uygulamasında kapsamlı bir strateji geliştirdiğini gösteriyor.
Ethereum ve Chainlink için SWIFT'in bu hamlesi kuşkusuz büyük bir avantaj. Dünya genelinde 10.000'den fazla finansal kurumun SWIFT ile bağlantılı olduğu düşünüldüğünde, bu kurumlar blok zinciri teknolojisini büyük ölçekte benimsemeye başladığında, işlem hacmi ve talep patlama yaşayacak.
Ancak, her zaman SWIFT'in konumunu sorgulayan kripto para projeleri, örneğin Ripple (XRP), SWIFT'in Blok Zinciri teknolojisini benimseme kararı karmaşık etkiler yaratabilir. Bu adım, yalnızca TradFi kurumlarının uyum yeteneğini sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda Blok Zinciri teknolojisinin küresel finansal sistemde giderek artan önemini de vurgulamaktadır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
7
Repost
Share
Comment
0/400
RugResistant
· 38m ago
tam uygulamadan önce kritik güvenlik kontrolleri gereklidir... açıkçası büyük bir saldırı yüzeyi
Küresel Bankalar Arası Finansal İletişim Derneği (SWIFT), blok zinciri teknolojisini temel altyapısına entegre etmek için önemli adımlar atıyor. Bu karar, TradFi sisteminin dijital dönüşüme yönelik kritik bir adımını işaret ediyor.
SWIFT, JPMorgan ve HSBC dahil olmak üzere 30'dan fazla önde gelen finansal kuruluşla birlikte bu yenilikçi projeyi ilerletmek için bir araya geldi. Dikkate değer bir şekilde, bu yeni sistemi inşa etmek için Ethereum'un arkasındaki teknoloji şirketi Consensys'i seçmeleri, şüphesiz Ethereum ekosistemine büyük bir fayda sağladı.
Geleneksel sınır ötesi transferler genellikle birkaç gün sürmekte, birden fazla ara bankayı içermekte ve yüksek işlem ücretlerine tabi olmaktadır. Oysa blok zinciri teknolojisinin uygulanması bu süreci birkaç dakikaya indirme ve maliyetleri önemli ölçüde düşürme umudunu taşımaktadır. Katar Ulusal Bankası, JPMorgan'ın blok zinciri sistemini başarıyla kullanarak hızlı transferler gerçekleştirmiştir; bu örnek, blok zinciri teknolojisinin finans alanındaki büyük potansiyelini tam olarak göstermektedir.
Ödeme sistemini optimize etmenin yanı sıra, SWIFT aynı zamanda tokenleştirilmiş varlıklar pazarına da uzandı. Gelecekte, hisse senetleri ve tahviller gibi geleneksel finansal varlıklar Blok Zinciri üzerinde işlem görebilir ve tasfiye edilebilir, bu da geleneksel finans ile kripto para dünyası arasındaki sınırları daha da belirsiz hale getirecektir.
Özellikle, çapraz zincir altyapı sağlayıcısı Chainlink de bu projeye katıldı ve SWIFT'e çapraz zincir hizmet desteği sağladı. Bu, SWIFT'in blok zinciri teknolojisinin uygulamasında kapsamlı bir strateji geliştirdiğini gösteriyor.
Ethereum ve Chainlink için SWIFT'in bu hamlesi kuşkusuz büyük bir avantaj. Dünya genelinde 10.000'den fazla finansal kurumun SWIFT ile bağlantılı olduğu düşünüldüğünde, bu kurumlar blok zinciri teknolojisini büyük ölçekte benimsemeye başladığında, işlem hacmi ve talep patlama yaşayacak.
Ancak, her zaman SWIFT'in konumunu sorgulayan kripto para projeleri, örneğin Ripple (XRP), SWIFT'in Blok Zinciri teknolojisini benimseme kararı karmaşık etkiler yaratabilir. Bu adım, yalnızca TradFi kurumlarının uyum yeteneğini sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda Blok Zinciri teknolojisinin küresel finansal sistemde giderek artan önemini de vurgulamaktadır.