Son zamanlarda, finansal piyasalarda düşündürücü bir fenomen ortaya çıktı: Yatırımcılar giderek altını, dolardan daha güvenli bir sığınak olarak görmeye başlıyor. Bu eğilim, Citadel hedge fonu kurucusu Kenneth Griffin'in büyük dikkatini çekti ve medya röportajında endişelerini dile getirdi.
Griffin, mevcut piyasanın belirgin bir varlık fiyatı enflasyonundan geçtiğini ve bunun doların dışlanma eğilimi ile yakından ilişkili olduğunu belirtti. Yatırımcılar, portföylerinin dolara olan bağımlılığını önemli ölçüde azaltmanın veya ABD'nin egemen riskine karşı korunmanın yollarını aktif olarak arıyorlar. Bu fenomen, yatırımcıların doların uzun vadeli istikrarına olan güveninin sarsıldığını yansıtıyor.
Amerikan siyasi çıkmaz, bu eğilimi daha da artırdı. Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki bütçe konusundaki ayrılıklar, federal hükümetin kapanmasına yol açarak piyasalardaki belirsizliği daha da artırdı. Bu arada, piyasalar genel olarak Fed'in faiz oranlarını daha da düşürmesini bekliyor; bu faktörler birlikte, altın fiyatlarının 6 Ekim'de tarihindeki en yüksek seviyeye ulaşmasına neden oldu.
Dikkate değer ki, "para devalüasyonu ticareti" stratejisi bu yıl giderek yaygınlaşıyor. Bu strateji, yasal para biriminin devalüe olacağı beklentisi altında, yatırımcıların değer koruma işlevi olduğu düşünülen altın, gümüş ve Bitcoin gibi varlıklara yönelmesini ifade eder. Altın fiyatı ile Bitcoin fiyatının senkronize bir şekilde yükselmesi, birçok analist tarafından bu stratejinin pratikteki somut bir yansıması olarak görülüyor.
Griffin ayrıca, Amerika'nın mevcut mali ve para politikalarının ekonomik durgunluk dönemindeki teşvik önlemlerine benzer olduğunu belirtti. Bu politika yaklaşımı, piyasanın aşırı ısınmasını artırabilir ve potansiyel riskler göz ardı edilmemelidir.
Genel olarak, doların dışlanması eğilimi küresel finansal manzarayı yeniden şekillendiriyor. Yatırımcıların geleneksel güvenli varlıklara olan ilgisi ve doların egemenliğine yönelik sorgulamalar, uluslararası finansal sistemin önemli bir değişimle karşı karşıya olduğunu gösterebilir. Bu belirsizlik dolu dönemde, piyasa katılımcılarının dikkatli olmaları ve küresel ekonomik ve siyasi durumun gelişimini yakından takip etmeleri gerekiyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
6 Likes
Reward
6
5
Repost
Share
Comment
0/400
GasFeeCrying
· 6h ago
Altın alanlar enayiler değil mi?
View OriginalReply0
GasOptimizer
· 7h ago
Verilere göre altın ETF'sine net girişler %17,3'e ulaştı, doların enflasyona karşı dayanıklılık mantığı artık geçerli değil.
View OriginalReply0
LiquidatedNotStirred
· 7h ago
Amerikan ilaçları geldi.
View OriginalReply0
StakeHouseDirector
· 7h ago
kripto dünyası eski enayiler oldu
View OriginalReply0
SpeakWithHatOn
· 7h ago
Yine de tümü BTC'ye yatırım yapıp hayatımı kurtarayım!
Son zamanlarda, finansal piyasalarda düşündürücü bir fenomen ortaya çıktı: Yatırımcılar giderek altını, dolardan daha güvenli bir sığınak olarak görmeye başlıyor. Bu eğilim, Citadel hedge fonu kurucusu Kenneth Griffin'in büyük dikkatini çekti ve medya röportajında endişelerini dile getirdi.
Griffin, mevcut piyasanın belirgin bir varlık fiyatı enflasyonundan geçtiğini ve bunun doların dışlanma eğilimi ile yakından ilişkili olduğunu belirtti. Yatırımcılar, portföylerinin dolara olan bağımlılığını önemli ölçüde azaltmanın veya ABD'nin egemen riskine karşı korunmanın yollarını aktif olarak arıyorlar. Bu fenomen, yatırımcıların doların uzun vadeli istikrarına olan güveninin sarsıldığını yansıtıyor.
Amerikan siyasi çıkmaz, bu eğilimi daha da artırdı. Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki bütçe konusundaki ayrılıklar, federal hükümetin kapanmasına yol açarak piyasalardaki belirsizliği daha da artırdı. Bu arada, piyasalar genel olarak Fed'in faiz oranlarını daha da düşürmesini bekliyor; bu faktörler birlikte, altın fiyatlarının 6 Ekim'de tarihindeki en yüksek seviyeye ulaşmasına neden oldu.
Dikkate değer ki, "para devalüasyonu ticareti" stratejisi bu yıl giderek yaygınlaşıyor. Bu strateji, yasal para biriminin devalüe olacağı beklentisi altında, yatırımcıların değer koruma işlevi olduğu düşünülen altın, gümüş ve Bitcoin gibi varlıklara yönelmesini ifade eder. Altın fiyatı ile Bitcoin fiyatının senkronize bir şekilde yükselmesi, birçok analist tarafından bu stratejinin pratikteki somut bir yansıması olarak görülüyor.
Griffin ayrıca, Amerika'nın mevcut mali ve para politikalarının ekonomik durgunluk dönemindeki teşvik önlemlerine benzer olduğunu belirtti. Bu politika yaklaşımı, piyasanın aşırı ısınmasını artırabilir ve potansiyel riskler göz ardı edilmemelidir.
Genel olarak, doların dışlanması eğilimi küresel finansal manzarayı yeniden şekillendiriyor. Yatırımcıların geleneksel güvenli varlıklara olan ilgisi ve doların egemenliğine yönelik sorgulamalar, uluslararası finansal sistemin önemli bir değişimle karşı karşıya olduğunu gösterebilir. Bu belirsizlik dolu dönemde, piyasa katılımcılarının dikkatli olmaları ve küresel ekonomik ve siyasi durumun gelişimini yakından takip etmeleri gerekiyor.