Web3 teknolojisinin gelişim yönü, sektörün geleceği için son derece önemlidir. Üç ana teknolojinin temel prensiplerini derinlemesine anlamamız gerekiyor; çünkü bunlar sadece günümüzde sektörün rekabet engelleri değil, aynı zamanda önümüzdeki 3-5 yıl içinde belirli kazançların ana taşıyıcılarıdır.

Öncelikle, Layer2 ölçeklenme teknolojisine odaklanalım. Bu teknoloji, teorik konsept aşamasından gerçek uygulama aşamasına geçti ve Ethereum ağına önemli bir verimlilik artışı sağlıyor. Arbitrum'un Optimistic Rollup'ı ve zkSync'in ZK-Rollup'ı örnek olarak, bu iki teknik yolun her birinin avantajları var ve farklı uygulama senaryolarına uygundur.

Arbitrum'un Optimistic Rollup'ı, 'önce yürütme sonra doğrulama' yöntemiyle işlem maliyetlerini önemli ölçüde düşürerek kullanıcıların daha düşük Gas ücretleri ile işlem yapabilmesine olanak tanımaktadır. Öte yandan, zkSync'in ZK-Rollup'ı, sıfır bilgi kanıtı teknolojisini kullanarak işlemlerin hızlı bir şekilde onaylanmasını sağlamaktadır.

Yüksek frekanslı traderlar ve DeFi arbitrajcıları için zkSync Era daha iyi bir seçenek olabilir. Sıfır bilgi kanıtı teknolojisinin sağladığı anlık nihai sonuç, Optimistik Rollup'ın 7 güne kadar süren para çekme bekleme süresini ortadan kaldırarak, hızlı fon dönüşümüne ihtiyaç duyan kullanıcılar için oldukça uygundur.

Öte yandan, ekosistemin zenginliğine daha fazla önem veriliyorsa, örneğin çok sayıda merkeziyetsiz uygulamanın (DApp) dağıtımına ihtiyaç varsa, Arbitrum One daha uygun olabilir. Şu anda, Arbitrum One’ın toplam kilitlenmiş değeri (TVL) 12 milyar doları aşmış durumda ve diğer Layer2 çözümlerinin çok üzerinde. Bu, büyük ölçüde Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ile uyumluluğuna bağlıdır ve geliştiricilerin geçiş maliyetlerini büyük ölçüde azaltmaktadır.

Bu teknolojilerin sürekli gelişimi ve uygulanmasıyla, Layer2 ölçeklendirme teknolojisinin önümüzdeki birkaç yıl içinde Web3 ekosistemine daha fazla verimlilik getirip gelişim fırsatları sunacağına inanmak için nedenlerimiz var.