Geçtiğimiz günlerde Kugler'in eşiyle ilgili yasadışı ticaret olayı, açıkçası oldukça fantastik - faiz oranı kararından önce gizlice hisse senedi alım satımı yapıp, sonrasında "haberim yoktu" diyerek suçu başkasına atmak. Bu tür bir işlem kripto dünyasında çoktan yerin dibine batırıldı ama TradFi sisteminde hala "aile ferdi muafiyeti" gibi bir şey oynanabiliyor mu?

Kripto varlık yatırımcıları için bu iş hiç de basit bir olay değil. Politika rüzgarı doğrudan likiditenin sıkılığı veya gevşekliğini belirliyor; Bitcoin gibi makrodan son derece hassas bir varlık, tarihsel olarak bazı büyük merkez bankalarının açıklamaları nedeniyle bir günde %10'luk ani yükseliş ve düşüş yaşayan çok sayıda örneğe sahip. Şimdi bana, politika belirleyicilerin evlerinde önceden pozisyon aldığını mı söylüyorsun? Bu, "politik avantajı" kendi ceplerine koymak değil mi?

Başlangıçta birçok insan kripto para dünyasına girdi çünkü geleneksel sistemdeki karanlık operasyonları ve güç elde etme çabalarını hoş karşılamıyordu. Merkeziyetsizlik yıllarca haykırıldı, ancak sonuç olarak politika yapıcıların bir sözü hâlâ piyasa hareketlerini etkileyebiliyor. Bu skandal en azından bir şeyi hatırlatıyor: Kuralları belirleyenler bile kurallara uymuyorsa, sözde "regülasyon koruması" yeni bir risk kaynağı haline gelebilir. Yatırım mantığı değişmeli, sadece K çizgilerine odaklanmamalı, aynı zamanda para basma makinesi ve politika sopası tutanların ne yaptıklarına da dikkat etmeliyiz.